ABD, PYD’yi Türkiye ile savaşa hazırlıyor- Kurtuluş Tayiz

Obama, yayımladığı bir kararnameyle “Suriyeli müttefiklerine” silah yardımı yapılması önündeki sınırlamaları tümden kaldırdı.

ABD’nin Suriye’deki “müttefiki” tabii ki PYD’den baÅŸkası deÄŸil.

Oysa gerçek Suriyeli muhalifler, ABD’nin silah yardımından mahrum bıraktığı Halep’te, Esed’in katliam saldırılarıyla imha edildi/ediliyor.

ABD, Halep’in yardımına koÅŸmadığı gibi Rusya ve Esed’e karşı da çıkmadı; Obama’nın tek derdi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’yi ordu haline getirip devletleÅŸtirmek. Görevi bırakmasına günler kala Obama’nın, PYD’ye silah gönderdiÄŸi ve Amerikan askerlerinin de PYD’ye profesyonel ordu eÄŸitimi verdiÄŸi haberleri geliyor.

Bu telaşın, aceleciliÄŸin sebebi Obama’nın, PYD’yi silahlandırarak Türkiye’ye karşı savaÅŸacak hale getirmek. TSK’nın, Suriye’nin kuzeyindeki ilerleyiÅŸini PYD ile durdurmayı planlıyorlar.

Türkiye, Suriye sahasında DEAÅž ile olduÄŸu gibi PYD ile de muhakkak karşı karşıya gelecek. Ama bunun yerini ve zamanını belirleme inisiyatifi Türk tarafında. Bu kontrol üstünlüğünü bozmak için PKK terör saldırılarını artırıyor, canlı bombalarla Ankara’yı kontrolsüz hareketlerde bulunmaya zorluyor.

BeÅŸiktaÅŸ’taki terör saldırısının ardından kamuoyunda haklı olarak devletin terörün kaynağına yönelmesi gerektiÄŸi biçiminde görüş ve öneriler yükseliyor. Evet, devletin asıl hedefi terör üreten merkezler olmak zorundadır.

Bunlar arasında Kobani de, Afrin de, Menbiç de bulunuyor; ancak Fırat Kalkanı operasyonunda olduÄŸu gibi TSK kontrollü hareket etmek zorunda. PYD’nin arkasında Obama’nın da dâhil olduÄŸu küresel bir çete var; PYD, Amerikan ordusu tarafından eÄŸitilip silahlandırılmakta.

Bu gerçeÄŸi bilerek, tahriklere kapılmadan, soÄŸukkanlılığını kaybetmeden, olası tuzakları da görerek operasyon kararları almak ÅŸart. En küçük bir fırsat ve imkân ortaya çıktığında ABD’ye raÄŸmen terörün merkezlerini hedef almaktan da çekinmemek gerekiyor.

HALEP ÖLÜYOR

Suriye’de oyunu kuran ABD, bölgede olmuÅŸ ve olacak kaosun baÅŸ tasarlayıcısı. Rusya ve Ä°ran ise ABD’nin altyapısını hazırladığı bir sahada çıkarlarının peÅŸine düşmüş diÄŸer emperyal iki devlet.

Türkiye dört yanı uçurumla çevrili bir coğrafyada insanî değerleri gözeterek tüm olan bitenlerin gerçekliğini, bunun yanında da devlet olarak kendi gerçekliğini hesaba katarak, ince bir çizgide tıpkı sıratta yürür gibi yürüyor.

Bu yürüyüş Türkiye’nin etrafındaki mazlumlara kol kanat olmadığı, olmayacağı anlamına da gelmiyor. Devlet olarak Halep’in ölmemesi için bugün elimizden gelen her ÅŸeyi yapmalıyız, yarın geç olabilir.

AKÅžAM